Sizce Hayat …

Merhaba değerli okurlarımız. Büyük bir hevesle sürdürdüğümüz yayın hayatımıza yeni bir soluk getiriyoruz. Bundan sonra edebi karakteri yüksek yazarlarımız sizlerle sanatsal eserler de paylaşacaklar. Okurken dersler çıkarıp amaç ve hayat sorgulayacağımız güzel bir deneme ile başlıyoruz. Keyifli okumalar.

Şimdi düşününce 3-5 merdivenden mi ibaret hayat,yoksa Cahit Sıtkı’nın dediği gibi “yaş 35 yolun yarısı” demek mi?

Ne zaman bitiyor yol,kaç merdiven daha çıkmak gerekiyor bu hayatta?Sorular böyle sıralanıp gidiyor aslında dostum.Hayatı sorgulamalar,bağırış çağırışlar,heyecanla kurulan hayallerin ,umutsuzlukla sarmaş dolaş olduğu zamanlar…

Kaktüsler de Sevilmek İsteyebilir -Hayat

Hayat öyle farklı kostümler giyip,öyle farklı rollere bürünüyor ki her evde farklı misafir ediliyor aslında.Uzun bir hikaye oluyor bize,yazdığımız,silmeye çalışıp değiştiremediğimiz…Bazen bir roman gibi gördüğümüz bazen de masallardan bir parça gibi bulutlarda gezdiğimiz.İsyanlarımız,itirazlarımız,gülmeyi zorlaştırıp can yaktığımız bir hayat oluyor bize.Geçmiş “eski komşuluklar,eski aşklar,arkadaşlıklar”diye sürekli özlediğimiz oluyor artık. Tüm bunlar olurken ironik olan vefayı unutup kıymet bilmemek aslında.

Farkındalık yaratan konumuzu okumak isteyebilirsiniz.Gıda Krizi Yaşanır Mı? Türkiye’ de Tarım Nereye Gidiyor?

Hayat uzun bir yol belki de.İnişli çıkışlı,bazen zor, bazense anlam veremediğimiz kadar rahat ve dinlendirici.İnsan karmaşık,insan memnuniyetsiz,artık insanın dudakları hüzün,gözleri sinir.Oysa mükemmel bir varlık farkında değil.Telaş,bir yerlere yetişme çabası,korku…bunlara sıkı sıkı sarılmış koşarken ezdiği papatyalardan habersiz.Herkes papatya sevmek zorunda değil,kaktüsler de sevilmek isteyebilir,kaktüsler de sevilebilir.

Hayat insandır belki de.İnsan,anıları,yarım kalmışlıkları,aşkları,kavgaları…

Fotoğraflarda dondurdukları ,dursun istedikleri zamanları…

Hayat,insanların yüreğidir belkide.Herkesin bir yüreği vardır,herkes sadece kendinde var sanır,bazen de kendininkini bile unutur.Kırar,döker,düşüncesiz davranır.Aldığı nefes kendine rahat başkasına azaptır.

Sahi nedir hayat,seçimlerimiz mi ,vazgeçtiklerimiz mi?Yüreğimizden geldiği gibi ettiğimiz danslar mı yoksa ritime ayak uydurmak zorunda kalışımız mı ?

NEŞE ERAŞ

Kelimelerin sihirli dünyasına göz atmak isterseniz buraya tıklayınız.

Sonuç Olarak

Günümüz gerçekliğinde , hayatın büyük kısmının çalışarak geçtiği modern çağlarda, “işten eve ,evden işe” hapishaneye benzer sınırlandırılmış ömürler yaşayan insan, hayatın anlamı nedir ? Var mıdır hayatın bir hedefi / anlamı ? sorusunu sormayı ya unutmuştur ya da bu sorunun dışında “anlam bütünlüğünün getireceği sorumluluktan uzaklaşarak” kendine yabancılaşmıştır. Biz yazımızda biraz bu konuya parmak bastık.

Uzun lafın özü  hayatın kendi başına bir vurgusu yoktur. Hayata anlam katan, bizim ona kattıklarımızdır.

Hayata kattığımız anlamlarda görüşmek dileğiyle…