Sinir sistemi; içsel ve dışsal çevreyi algılayan, bilgi elde eden, elde edilen bilgiyi işleyen ve cevap üreten organ sistemidir. Sinir sistemi, sinir dokusundan oluşur. Sinir dokusu ise nöron ve glia hücrelerinden oluşur. Gelin şimdi sinir sistemi yapısı hakkında incelemeler yapalım. Keyifli okumalar..
Yazımızda Neler Var?
Sinir Dokusu– Sinir Sistemi Yapısı
Çevredeki sıcaklık, ışık, nem, kimyasal maddeler gibi uyarıcıları algılayan özelleşmiş hücrelere reseptör denir. Sinir doku, uyarıları reseptörler aracılığıyla alır. Daha sonra uyarılar sinir hücrelerine(nöron) iletilerek beyin ve omuriliğe taşınır. Uyarılar burada değerlendirilir ve kısa sürede cevap oluşturulur. Oluşturulan cevap kas ve salgı bezi gibi tepki üreten efektör organlara iletilir ve tepki oluşturulur.
Sinir doku, nöron adı verilen sinir hücrelerinden ve glia adı verilen yardımcı hücrelerden oluşmaktadır.
Nöron – Sinir Sistemi Yapısı
Nöronlar( sinir hücreleri), en fazla özelleşen hücreler arasındadır. Vücudumuzu saran bir ağ gibidir. Uyarıların algılanmasını ve oluşturulan cevapların efektör organlara iletilmesini sağlarlar. Embriyonik dönem sonunda nöronların gelişimi de bitmektedir yani embriyonik dönemden sonra bölünerek çoğalamazlar. Sentrozomları yoktur. Nöronların hücre zarına nörolemma, sitoplazmasına nöroplazma denir. İki nöron arasındaki boşluğa sinaps denir. Temel olarak 3 kısımdan oluşurlar: Hücre gövdesi, dendrit ve akson.
İlginizi Çekebilir! Kas- İskelet Sisteminin Yapısı ve Fonksiyonları
Hücre Gövdesi– Sinir Sistemi Yapısı
Hücre gövdesi; çekirdek ve mitokondri, ribozom, golgi, endoplazmik retikulum gibi organellerin bulunduğu kısımdır. Granüllü endoplazmik retikulumun bulunduğu bölgelere Nissl cisimcikleri denir. Ayrıca hücre gövdesinde hücre iskeletini oluşturan, uyarı iletiminde görevli nörofibriller bulunur. Hücre gövdesinden dendrit uzantıları ve akson çıkışı gözlemlenir.
Dendrit– Sinir Sistemi Yapısı
Dendrit, hücre gövdesinden çıkan çok sayıda ve kısa uzantılardır. Diğer nöronun aksonu ile yakınlaşarak uyarıları alır ve hücre gövdesine iletir. Aksonlara göre boyları daha kısa ve incedir. Dendritlerin çok sayıda olması, sinyal alma kapasitesini arttırır.
Akson– Sinir Sistemi Yapısı
Akson, hücre gövdesinden çıkan dendrite göre uzun ve kalın olan uzantıdır. Uzunluğu 1 cm ve 1 metreye kadar değişebilir. Aksonların sitoplazmasına aksoplazma, zarına ise aksolemma denir. Aksonların sonlandığı ve dallanarak genişlediği bölgeye ise akson ucu denir. Akson gövdeden gelen uyartıyı taşır. Akson uçlarından başka bir nöronun dendritlerine ya da efektöre uyartıların kimyasal yolla iletimini sağlayan nörotransmitter salgılanır. Akson üzerinde etrafını bir kılıf gibi saran schwann hücreleri vardır. Schwann hücreleri aksonu besler, korur ve onarır. Bazı nöronlarda ise aksonların üzerinde lipitçe zengin, schwann veya oligodendrosit hücreleri tarafından oluşturulan miyelin kılıf bulunur. Miyelin kılıf bir izolasyon sağlar ve uyartı iletimini hızlandırır. Miyelin kılıfın olmadığı yerlerde ranvier boğumu vardır.
Glia( Nöroglia)– Sinir Sistemi Yapısı
Glia, nöronlar arasında bulunan yardımcı sinir doku hücreleridir. Nöronlardan daha fazla sayıdadırlar. Yaşam boyunca çoğalabilirler. Sinir hücrelerini sararak korurlar, beslerler, onarımını sağlarlar ve oksijen sağlayarak solunumlarına yardımcı olurlar. Nöronlara destek olurlar. Ortamdaki iyon konsantrasyonunu kontrol ederler, ara madde oluşumunu sağlarlar. Çeşitleri vardır. Örneğin, mikroglia adı verilen hücreler merkezi sinir sistemini hastalıklara karşı korurlar. Scwhann hücreleri, miyelin kılıf oluşturan glia hücreleridir.
İlginizi Çekebilir! Pacemaker Nedir? Kalbin Çalışma Hızını Ayarlayan Piller
Not: Oligodendrositler, merkezi sinir sisteminde bulunan nöronlarda; Schwann hücreleri çevresel sinir sisteminde bulunan nöronlarda miyelin kılıf oluştururlar.
Nöron Çeşitleri
Nöronlar üç sınıfa ayrılır:
- Duyu Nöronu( Getirici= Afferent): Reseptörlerden uyarıları alan ve merkezi sinir sistemine ileten nöronlardır. Bu nöronların dendritleri alıcı hücrelerle bağlantılıdır, aksonları ise diğer nöronlarla bağlantılıdır.
- Ara Nöronlar(Bağlayıcı= İnternöron): Duyu ve motor nöronlar arasında bağlantı kuran nöronlardır. Duyu nöronlarından gelen bilgileri değerlendirir ve oluşturduğu cevabı motor nöronlara iletirler. Sadece merkezi sinir sisteminde bulunurlar. Ara nöronlar insanda tüm nöronların yaklaşık %99’unu oluştururlar. Karmaşık işlerde kullanılan ara nöron sayısı fazladır ve yapılan iş daha uzun sürer. Ara nöronların zarar görmesi felce neden olur.
- Motor Nöronlar ( Götürücü= Efferent): Merkezi sinir sisteminden aldığı cevabı efektör organa götüren nöronlardır. Motor nöronların dendritleri diğer nöronlarla, aksonları ise tepki organlarıyla bağlantılıdır.
Nöronlarda İmpuls Oluşumu ve İletimi
Reseptörler aracılığıyla bir uyarı algılandığında, nöronda elektriksel ve kimyasal değişiklikler meydana gelir. Bu değişikliklere impuls yani uyartı denir. Bir nöronda impuls oluşumunu sağlayan en küçük uyarı şiddetine eşik değeri denir. Eşik değerinin altında kalan uyarılar impuls oluşturamaz. Eşik değeri üzerindeki değerler ise impulsun şiddetini, hızını, taşınma şeklini değiştirmez. Nöronların bu şekilde uyarılara cevap vermeme ya da tüm gücüyle aynı şekilde cevap vermesine ya hep ya hiç prensibi denir. Ya hep ya hiç prensibi, sadece bir sinir hücresi veya bir kas teli için geçerlidir. Sinir demetleri veya kas demeti için merdiven etkisi prensibi geçerlidir. Çünkü her sinir hücresinin eşik değeri aynı değildir. Uyarı şiddetinin artışına bağlı olarak, tüm sinir telleri uyarılıncaya kadar sinir demetinin tepkisinin artmasına merdiven etkisi denir. Tüm sinir telleri uyarıldıktan sonra şiddet artsa bile cevap değişmez.
İlginizi Çekebilir! EMG Nedir? Hangi Durumlarda Kullanılır?
İmpulsun oluşması için hücre içi ve dışı arasında elektrik farkı bulunmalıdır. Bu fark zar potansiyelini oluşturur. Potansiyel fark sayesinde madde alışverişi sağlanır. Bir yönden enerji harcanmadan madde geçişi olurken tam tersi yönde aktif taşımayla madde geçişi sağlanır. Zar potansiyelinin ortaya çıkmasında öncelikle sodyum( Na+) ve potasyum( K+) iyonları etkilidir. Na+ derişimi hücre dışında fazladır, K+ derişimi hücre içinde fazladır. Bu aradaki fark sodyum-potasyum pompasıyla korunur. İmpuls kısa süreli elektrokimyasal değişikliklere neden olur. Buna aksiyon potansiteli denir. Miyelin kılıfa sahip nöronlarda aksiyon potansiyeli sadece ranvier boğumlarının olduğu bölgede oluşur. Bu durum impuls iletim hızını arttırır. İmpuls iletimi elektriksel ve kimyasal yolla yapılır. İmpuls iletimi dendritten aksona doğrudur. Aksiyon potansiyeli, üç aşamada gerçekleşir:
Sinir Sistemi Yapısı ; Aksiyon Potansiyeli Aşamaları
İlginizi Çekebilir! Dünya’yı Değiştiren 17 Denklem Ve Anlamları
- Polarizasyon(Kutuplaşma): Dinlenme durumunda yani nöronun impuls taşımayan bölgesinde gerçekleşir. Ancak impuls taşımaya hazırdır. Hücrenin dışı pozitif ve içi negatif olacak şekilde potansiyel farka sahiptir. Bu elektriksel güç farkı -70mV tur.( Hücreden hücreye değişebilir.) Bu duruma polarizasyon( kutuplaşma) denir. Bu fark sodyum- potasyum pompası sayesinde korunur. Aktif taşıma ile Na iyonlarını hücreden uzaklaştırılır. K iyonları hücre içine taşınır.
- Depolarizasyon( Kutuplaşmanın Bozulması): Nöron içerisinde impulsun bulunduğu bölgedir.Eşik değer veya üzerinde bir uyarı alındığında sinir hücresinin zarında bulunan Na kapıları açılır ve hücre dışında daha çok bulunan Na’ lar difüzyon ile içeri girer. Bu süreçte K kapıları kapalıdır. Na akışı ile hücre içi pozitif duruma geçer. Bu duruma depolarizasyon denir.
- Repolarizasyon: Depolarizasyondan sonra hücre zarındaki Na kapıları kapanır ve K kapıları açılır. Hücre içindeki K’lar hücre dışına doğru akmaya başlar. Hücre içi negatif, hücre dışı ise pozitif duruma gelir. Elektriksel olarak polarizasyon yeniden sağlanır ama yük dağılımı polarizasyondan farklıdır. Polarizasyonda hücre içinde K fazla, repolarizasyonda ise Na fazladır. Böylece impuls taşıma yapılmaz. Daha sonra sodyum-potasyum pompası yeniden aktifleştirilir ve polarizasyon oluşması sağlanır.
İmpuls İletimini Etkileyen Faktörler
- Miyelin kılıf nöronlarda atlamalı iletime neden olduğu içi miyelin kılıflı nöronlarda iletim daha hızlıdır.
- Ranvier boğum sayısı arttıkça daha fazla aksiyon potansiyeli oluşur bu yüzden iletim azalır.
- Aksonu çapı arttıkça iletim hızı artar.
Sinapslarda İmpuls İletimi
İki nöron arasındaki bağlantı bölgesine sinaps denir. İmpulsun bir hücreden diğerine aktarılması sinapslar aracılığı ile olur. Sinapslardan salgılanan nörotransmitter maddelerle iki nöron arasında iletişim sağlanır. Sinapslarda iletim, nörondaki iletimden daha yavaştır. Aksonun ucu fazla dallanma yaptığı için bir nöron birçok nöronla sinaps yapabilir. İletim yolunda ne kadar çok sinaps varsa iletim hızı o kadar yavaştır. Sinapslarda seçici direnç vardır. Gelen her impuls nörona iletilmez. İmpulsun geçisi engelleniyorsa durdurucu sinaps, iletimi kolaylaştırıyorsa kolaylaştırıcı sinaps denir.
Sistemleri tek tek anlatmaya devam ediyoruz. Bugün sizlere sinir sistemini anlattık. Beğendiyseniz bizi takip etmeyi unutmayın. Teşekkürler.
Eğer Sinir Sistemi Hakkında Bilgi Verdiğimiz Yazımızı Beğendiyseniz, Sosyal Medya Hesaplarınızdan Yazımızı Paylaşarak, Bize Destek Olabilirsiniz
KAYNAKLAR
+ There are no comments
Add yours