Azerbaycan Nasıl Bir Ülkedir? Ermenistan İle Arasındaki Sorun

Gündemin baş döndüren yoğunluğuna bir sorun daha katıldı. Ermenistan, yıllardır işgal ettiği topraklar yetmezmiş gibi, Azerbaycan sivillerine ateş açtı ve olaylar alevlendi. Eğer yaşananları Türkiye’den bağımsız değerlendiriyorsanız büyük bir hata yaptığınızı söylemeden edemeyeceğim. ‘’Tek millet iki devlet.’’ cümlesinin altında yatan derin anlamın kıymetini daha iyi anlayabileceğimiz hem sevgi dolu hem de biraz geç kalınmışlığın hikayesini anlatacağız bugün sizlere. Azerbaycan hakkında bilgilere ulaşabileceğiniz yazımızda aynı zamanda tarihsel geçmişten, günümüzdeki önemine kadar türlü bilgilere ulaşabileceğiniz yazımızı, ufak taşlamalarla da süsleyeceğiz. Keyifli okumalar.

Azerbaycan Hakkında bilgi

Azerbaycan Ne Anlama Gelmektedir?

Azerbaycan, Farsça ’da ‘’ateş muhafızları’ anlamına gelmektedir. İsminin kökeni, Zerdüştlük dönemi Perslere kadar dayanır. Bu ülkenin, en turistik yerlerinden biri, Yanardağ adı verilen ateşli bir tepedir. Bu tepede hiç sönmeyen ateşler vardır. Bunun nedeni, yaklaşık 4000 yıl önce bölgede çok büyük bir deprem gerçekleşmiş ve yer altında çatlaklar oluşmuş olmasıdır. Depremin etkisiyle yer altında adeta bir doğalgaz patlaması olmuştur. Çatlaklardan sızan doğalgazın, hava ile buluşmasıyla dağların, taşların arasından ateşler çıkmaya başlamıştır. Ateşlerin boyu, yıl içerisinde 3 metreye kadar çıkabilmektedir. Bu sönmeyen ateşler, eski zamanlarda Zerdüştler ’in burayı tapınak haline getirmesine de sebep olmuştur. Bu yüzden ülke ateş ülkesi olarak bilinir.

Azerbaycan’ın Başkenti Bakü

Kafkasların en büyük şehri ve Azerbaycan’ın başkenti olan Bakü, bölgenin en kozmopolit şehri olarak bilinmesinin yanı sıra, dünyada en hızlı şekilde gelişen, doğu ve batıyı sorunsuzca harmanlayan şehirlerden biridir.

Azerbaycan  başkenti baku nasıl bir şehir?

İlginizi Çekebilir! Osmanlı Devleti Yıkılmamış Olsaydı Dünya Nasıl Olurdu?

Hazar Denizi üzerinden ayda birkaç kez şehre uğrayan kuvvetli rüzgarların şehrin ismine katkısı büyüktür. Bakü, Farsça ‘da ‘’rüzgarların şehri’’ anlamına gelen ‘’bad kupe’’ sözcüklerinden türemiştir. Hazar Denizi, aslında hiçbir okyanusla ve denizle bağlantısı olmayan bir göldür fakat sahip olduğu tuzluluk oranı ve büyüklüğü nedeniyle deniz olarak isimlendirilmektedir.

Azerbaycan 1991’de son bağımsızlığını ilan edene kadar birçok bayrak değiştirmek zorunda kalmıştır. Günümüzdeki Azerbaycan bayrağındaki gök mavi renk; Türklüğü, kırmızı renk; demokrasiyi ve çağdaşlığı, yeşil renk; İslamiyet’i temsil etmektedir. Bayrak, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti tarafından kabul edildiğinde, renklerin anlamları resmi olarak açıklanmış fakat hilal ve sekiz kollu yıldızın neyi temsil ettiği açıklanmamıştır. Hilalin Türk halklarını sembolize ettiği ,8 kollu yıldızın her bir kolunun 8 Türk halkını temsil ettiği tahmin edilmektedir.

Azerbaycan Devleti Tarihi ve Siyasi Önemi

Azerbaycan devlet sınırları

Azerbaycan, tarih boyunca sahip olduğu coğrafi konum nedeniyle kuzeyde Rusların, güneyde ise Farsların baskısı altında kalmıştır. Aslında, bu devlet tarihte iki kez bağımsızlık kazanmıştır. Türk devletleri içerisinde ilk kurulan Cumhuriyet Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’dir ve ilk kez 1918 yılında kurulmuştur. Bununla birlikte, 2 yıl sonra Kızıl Ordu Azerbaycan’a girmiş ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetini ilan etmiştir.

Güney Azerbaycan Neresidir?

1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile, iki kez bağımsızlığını kazanan Azerbaycan; Fars-Rus savaşının sonunda Azerbaycan ve Güney Azerbaycan olarak ikiye bölünmüştür. Güney Azerbaycan coğrafi olarak Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye sınırlarından başlayarak 250.000 kilometrekarelik yüzölçümü ile İran’ın merkezine kadar uzanmaktadır. Yani İran’ın kuzeyindeki bölgesine verilen bir isimdir. İran sınırları içinde yer alan Güney Azerbaycan sadece siyasi literatürde böyle adlandırılmaktadır. Ayrı bir ülke değildir.

İran’da bu isimli bir idari birim bulunmamaktadır. İran Türkleri içinde Azerbaycan Türkleri, yaklaşık 30 milyon nüfusu ile en büyük Türk topluluğudur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kendi nüfusunun toplamda 10 milyon olduğunu düşünürsek, bu sayı oldukça yüksektir. İran’da yaşayan Farsların ve tüm Türk topluluklarının nüfusu her ne kadar birbirine yakın olsa da Türkler baskı altındadır. Zaman zaman Tebriz, Erbil ve Urmiye’de protesto mitingleri düzenlemeye kalkıştıklarında, İran hükümeti bu ayaklanmalarını bastırmıştır.

Ülkemizde Barış Manço, Leman Sam gibi sanatçıların seslendirdiği ‘’Ayrılık’’ şarkısı aslında Kuzey ve Güney Azerbaycanlıların ayrılıklarını anlatır. İran’da en çok konuşulan ikinci dil Azerbaycan Türkçesi’dir. Neredeyse her dört kişiden biri Azerbaycan Türkçesi konuşur. Azerbaycan Türkçesi, Türk dil ailesinin Oğuz grubuna mensup olduğundan Türkiye Türkçesi’ne en yakın dil olsa da Azerbaycanlılar bizim Türkçe’mizi biraz garip bulurlar. Azerbaycan Türkçesini gerçek Türkçe olarak kabul ederler.

Azerbaycan’ın Sahip Olduğu Zenginlikler

Azerbaycan petrol ve doğal gaz rezervleri

İlginizi Çekebilir! Doğu Akdeniz ‘de Neler Oluyor? Kim Haklı?

 Yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengin olan Azerbaycan, tam bir petrol ülkesidir. Toplam ihracatının yüzde doksanı, petrol ve doğalgazdan oluşmakta ve ülkenin yüzde yetmişi petrol yönünden yüksek potansiyele sahiptir.

Dünyanın en eski petrol ihracatçısı olan Azerbaycan, 1848 yılında dünyada ilk defa sanayi usulü ile üretime başlayan ülke oldu. 1859 yılında ise dünyanın ilk petrol fabrikası da burada kuruldu. 1901 yılında petrol üretimi 10 milyon tona ulaştı ve bu rakam o zaman için dünya petrol üretiminin %51’ini oluşturuyordu.

1949 yılından itibaren denizden de petrol üretimine başlayan bu ülke, şu an için yılda ortalama 40 milyon ton petrol üretimi yapmaktadır. İlerleyen yıllarda bu miktarının 80 milyon tona çıkarılması hedeflenmektedir. 2005 yılında petrolün Batı pazarına ulaştırılması için Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı açılmıştır. Böylece elde edilen petrol, en hızlı ve ekonomik şekilde dünya pazarına taşınmaktadır. Aynı zamanda bu proje, Türkiye’nin Orta Asya’ya, uzakta Güney Asya’ya demiryolu erişimini sağlayacak olan önemli bir uluslararası koridor oluşturdu. Avrupa’dan Çin’e demiryoluyla kesintisiz yük taşımanın mümkün hale getirilmesi ve bu sayede yük taşıma potansiyelinin tamamının demiryoluna kaydırılması planlanıyor.

 Dünyada bilinen 2000 çamur volkanının 344 tanesi ve en büyükleri Azerbaycan’dadır. Çamur volkanı, volkanik arazilerde sıcak su ve gaz çıkışından oluşan küçük çamur konileridir. Aynı zamanda dağılışının doğalgaz ve petrol yatakları ile ilişkili olduğu ileri sürülür.

Dünyada görülen toplam 11 iklimin 9’u Azerbaycan’da görülür. İklim çeşitliliğinin bu derece fazla olması, haliyle tarım çeşitliliğin fazla olmasını sağlar. Azerbaycan’ın %54’ü tarım açısından en yüksek düzeyde elverişlidir. Türkiye’de ise bu oran %31’dir.

Havyar Üretiminde Dünya Birincisi Azerbaycan

Azerbaycan’ın jeopolitik konumunun sağladığı bir diğer zenginlikte havyar üretimidir. Dünyadaki havyar üretiminin yüzde sekseni Azerbaycan tarafından karşılanmaktadır. Aynı zamanda dünyanın en kaliteli ve en pahalı havyar olan siyah havyarın üretildiği sayılı ülkelerden biri de Azerbaycan’dır. Bugün siyah havyarın kilosu Türkiye’de yaklaşık 10.000 TL’den başlamaktadır. Ayrıca havyar Azerbaycan’da imparator yemeği olarak bilinir.

 Azerbaycan’nın para birimi olan manat dünyanın en değerli para birimlerinden biridir. Tasarım olarak Avrupa Birliği’nin Ortak para birimi olan Euro’dan esinlenilmiştir ve şu an 1 Azerbaycan manatı 4,58 Türk lirasına eşittir. Azerbaycan ekonomik kalkınma ve işsizlik verilerine göre insani gelişmişlikte Doğu Avrupa ülkeleri ile eşit durumdadır. Son 15 yılda hızlı bir ekonomik büyüme gösteren Azerbaycan, 2006 yılında %30,5’lik büyüme hızıyla dünyada en hızlı büyüyen ülke olmuştur. 2009 yılında ise Dünya Bankası istatistiklerine göre dünyadaki en reformcu ülke olarak kabul edilmiştir.

Ermenistan-Azerbaycan Meselesi

Azerbaycan, Türk Cumhuriyetleri arasında en yüksek okuma yazma oranına sahip olan ülkedir. Bu oran, %90,8’dir. Azerbaycan’ın yüzde 85’i Şii, yüzde 10’u Sünni Müslümanlardan oluşmaktadır. %4’ü ise Hristiyan’dır. Nüfusunun %91’i Azerbaycan Türklerinden oluşurken, %2’si Türk, yüzde %1,3’ü Rus ve yüzde %1,3’ü Ermeni’dir

 Azerbaycan ve Ermenistan arasında yıllardan beri süregelen ve temeli Dağlık Karabağ’a dayanan büyük bir düşmanlık vardır. Yıllarca Ermeni zulmüne uğrayan Azerbaycan halkı Ermeni kelimesini kötü bir davranış karşısında küfür olarak kullanır. Dağlık Karabağ sorununun başlangıç tarihi aslında 1988 görünüyor ancak sorun çok daha eski yüzyıllara dayanıyor. 1800’lü yıllara kadar burada Penah Ali Han tarafından kurulan Karabağ Hanlığı hüküm sürmekteydi. Karabağ Hanlığı 1805’te Ruslar tarafından kontrol altına alındı ve 1822 de ortadan kaldırıldı.

Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan toprakları

Bu Yazıyı Kaçırmış Olabilirsiniz! Hitler’in Nazilerinden Süper Savaşçılar Yaratan İlaç: Pervitin

 19. yüzyılda bölgeye Anadolu’dan Türk ve Ermeni göçleri yaşandı. Dönemin Rus tarihçilerine göre bu süreç boyunca en az bir milyon Ermeni Kafkasya’ya göç ettirilmiştir. Artan Ermeni nüfusuna rağmen Dağlık Karabağ hep Azerbaycan sınırları içinde kalmaya devam etti. Sovyet dönemi öncesinde yani 1900’lerin başında Ermeniler Dağlık Karabağ’da azınlıkken, Sovyet döneminde gerçekleştirdikleri sürekli göçlerle 1988’de nüfusun yaklaşık yüzde yetmiş beşini oluşturur hale geldiler. O tarihte Sovyet Birliği içinde Azerbaycan’a bağlı özerk bir bölge olan dağlık Karabağ’ın, Ermeni çoğunluğundaki parlamentosu, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile birleşme kararı aldı. Fakat bu karar geri çevrildi.

 Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı 1991 yıl sonunda, otorite boşluğunu fırsat bilen Ermeniler; bu kez de Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığını ilan ettiler. İşte bu durum Ermenistan ve Azerbaycan arasında olan çatışmaların da fitilini ateşlemiş oldu ve 8 Mayıs 1992’de Dağlık Karabağ Ermeniler tarafından işgal edildi.

Ermeni Devleti’nin Acımasız Kıyımı

 Ermeniler 20 binden fazla Azerbaycanlının hayatına son verdi. Sonuç olarak birçok insan yaşamını yitirdi. Binlerce aile, yurdunu terk edip mülteci oldu. 1994’ten bu yana Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’si Ermeniler tarafından işgal altındadır.

 Yalnız Karabağ ile Dağlık Karabağ’ı birbirine karıştırmamak gerekiyor. Dağlık Karabağ 18.000 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip Karabağ’ın içinde yer alan 4390 kilometrekarelik bir bölgedir. Halen işgal altında bulunan Azerbaycan toprakları Dağlık Karabağ’ın çevresindeki arazileri de kapsıyor.

hocalı katliamı azerbaycan

İlginizi Çekebilir! Yaşanılacak En Güzel Ülke -Sanki Başka Bir Dünya: Küba

 Bugün Dağlık Karabağ’da hiç Azerbaycanlı yaşamıyor. Ermenilerin 1992 yılında yaptığı Hocalı kıyımında 613 kişi hayatını kaybetti. 487 kişi sakat bırakıldı ve 31 Mart kıyımı da dahil bu olayların yıllardır neden oldu toplam kayıp sayısı 50 binden fazladır.

 Azerbaycan’ın uğradığı maddi zararsa 22 milyar doları buluyor. Dağlık Karabağ olayları başlamadan önce ise var olan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. İki ülke arasındaki düşmanlık o kadar ciddidir ki 2009 Eurovision şarkı yarışmasında Ermenistan’a oy atan 43 Azerbaycan vatandaşı hakkında soruşturma açılmış ve bu kişiler vatansever davranmamak ve ülke güvenliği için potansiyel bir tehdit olmakta suçlanmıştır.

 2006 yılında ise konser için Azerbaycan’a giden Sertap Erener’in orkestrasında yer alan piyanist Burak Bedikyan havalimanında pasaport kontrolü sırasında Türk vatandaşı olmasına rağmen Ermeni asıllı olduğu için alıkonuldu. Saatler süren sorgunun ardından babasının Ermeni olmasından dolayı ülkeye girmesine izin verilmedi ve sınır dışı edildi. Bu soğuk Savaş’ın varlığı dünyaca kabul edilmekte ve hatta uluslararası spor karşılaşmaların da kuralar çekilirken Azerbaycan ve Ermenistan takımları aynı grupta yer almayacak şekilde ayarlanmaktadır.

 Türkiye’yi her daim destekleyen Azerbaycan, 2011 Van Depremi de dahil ilk ve en çok yardım gönderen ülke olmuştur.

Azerbaycan Türkiye Kardeşliği

Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bağ

Ankara hükümetini tanıyan ilk ülke Azerbaycan’dır. Yani bu kardeşlik bağının temelleri geçmişe kadar dayanmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’le eski Azerbaycan devlet başkanı Neriman Nerimanov arasında da son derece güçlü bir kardeşlik bağı vardı. Kurtuluş Harbi sırasında kardeş ülkemiz, Türkiye’ye talep edilmediği halde petrol ürünleri yardımında bulunmuştur.

 1921 yılına gelindiğinde ise devlet kasasında hiç para kalmamış ve Mustafa Kemal Paşa borç istemek için Nerimanov’a bir mektup yazmıştır. Başkan mektubu okur okumaz Ankara hükümetine 500 kilo altın göndermiştir. Daha sonra ise Rus hükümetinden aldığı 1 milyon altın rubleyi ilave etmiştir. Nerimanov, Atatürk’ün mektubuna cevap olarak da ‘’Paşam, bizim Türk Devleti’nde kardeş kardeşe borç vermez. Kardeş, her zaman kardeşin elinden tutar yazmıştır.’’ 1993 yılında eski cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ‘’Biz bir millet iki devletiz.’’ sözleri o tarihten itibaren Türkiye-Azerbaycan kardeşlik bağını vurgulamak için kullanılmaktadır.

 ‘’Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir.’’ diyen Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda kaldığı zaman Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade’ye şu sözlerini iletmiştir.

 ‘’Ben dünyaya senden 3 sene erken göz açmışım ancak ilk Türk Cumhuriyet bayrağını sen yükselttin zirveye. Bayrak inmesin diye, senin elinden alıp ben Türkiye üzerinden dalgalandırmışım. İnmez demişsin bu bayrak. İnmeyecek!

Yaşananları İyi Kavramak Gerekiyor

Oldukça detaylı bir şekilde Azerbaycan tarihine, birçok açıdan yolculuk yaptık. İki devlet tek millet anlayışıyla ilişkilerimizi sürdürdüğümüz Azerbaycan, Türkiye Devleti için de çok önem teşkil etmektedir. Bugün Dağlık Karabağ bölgesinde yaşananların tek sorumlusu tabii ki Ermenistan değildir. Eğer ülkelerin coğrafi konumları daha detaylı incelenirse Ermenistan’ın, Türk Devletleri’nin birleşiminin önüne geçmek adına bir hançer niteliği taşıdığını görebilirsiniz.  Zaten Ermenistan’ın, tek başına Azerbaycan ile mücadele edemeyeceği kesindir.

Yıllardır Ermenistan Devleti arkasındaki güç olarak karşımıza Sovyetler Birliği ve sonrasında da Rusya çıkmıştır. Bu destek gerçekleşmiyor olsaydı, yıllardır Karabağ diye bir sorundan bahsetmeyecek olurduk. Şu zamanlarda Ermenistan’ın Batı yanlı politikaları Rusya’yı rahatsız etmektedir. Bu yüzden yaşananlara şu ana kadar sessiz kalarak Ermenistan’a gözdağı veriyorlar. Azerbaycan’ın son derece akılcı politikalarla hukuk önünde de hakkı olan toprakları ivedilikle geri almasını diliyorum.

Sözlerime son verirken unutulmaması gereken bir gerçekten de bahsetmek istiyorum. Savaş, daima masum insanlara zarar vermiştir ve verecektir. Karıştırılmamalıdır ki, bu ülkenin ve geçmişte Osmanlı Devleti’nin çatısı altında asırlar boyu yaşayan bir millettir Ermeniler. Ermeni Milleti için isyankâr ve kötü bir tavır sergilemediğini de belirtmek gerekir. Hala bizim topraklarımızda, bizim vatandaşımız olan Ermeni kökenli insanlar var ve bu insanlara da sahip çıkmak zorundayız. Çünkü biz imparatorluklar yönetmiş bir ecdadın evlatlarıyız. Derdimiz Ermeni toplumu değildir. Bizim sorunumuz Ermeni Devleti’dir ve arkasındaki büyük devletlerdir. Bizlere soykırım iftirası atanları da unutmayarak, özellikle böyle zamanlarda kışkırtmalara karşı temkinli olmalıyız.

Bu Yazımızı da Okumalısınız! Kuzey Işıkları Nedir? Nasıl Oluşur? Görsel Şölene Hazır Olun

Oldukça uzun bir yazı oldu, sıkılmadan sonuna kadar okuyabildiyseniz çok teşekkür ederiz.

Eğer Azerbeycan Hakkında Bilgi Verdiğimiz Yazımızı Beğendiyseniz, Sosyal Medya Hesaplarınızdan Yazımızı Paylaşarak, Bize Destek Olabilirsiniz.

KAYNAKÇA:

https://www.youtube.com/watch?v=tDVvNCvQ8wU&t=10s

İlginizi Çekebilir

Yazarın Diğer Yazıları

3Comments

Add yours

+ Leave a Comment