Uzun Yaşamın Sırrını Çözen Okinawa Sakinleri

Uzun yaşamak, dünyada daha çok kalabilmek her zaman insanlığın en çok odaklandığı konular olmuştur. Tarihte simyacılar yaşamlarını uzatabilmek adına bütün hayatlarını ölümsüzlük iksirini üretmek için harcamışlardır. Artık 21.yüzyılda yaşayan insanlar olarak belki de hayallerden ve ütopik yaklaşımlardan daha çok elimizdeki hayatı nasıl en iyi şekilde değerlendireceğimizin derdine düşmeliyiz. Ve aramızda bunu çoktan başararak ortalama yaşam sürelerini 84’te çıkaran Okinawa sakinleri var. Yaşam standartları ve din anlayışları ile 100 ve üstüne yaşayan insan nüfusunu en çok barındıran  bu ada sakinleri bunu nasıl başardı? Milyonlarca insandan farklı olarak ne yaptı?

 Okinawa ve Okinawa İnsanları

Okinawa Japonya’nın en güneyinde yer alan oldukça küçük bir adadır. Adada yaşayan insanlar yemek kültürü ve yaşam şekli olarak her ne kadar Japonya ile benzerlik göstersede kendilerine hastır.

Okinava Halkının Yemek Kültürleri

İlginizi Çekebilir! Yaşanılacak En Güzel Ülke -Sanki Başka Bir Dünya: Küba

Beslenme kültürlerinde ağırlıklı olarak her çeşit deniz ürünü, sebze ve meyve, soya ve bitkisel çaylar bulunur. Okinawa Japonya’nın olağanüstü antioksidan içeren limonumsu meyvesi shikuwasa nın en çok yetiştirildiği yerdir ve çok fazla tüketilir. Antioksidan içeren meyve ve sebzeler yaşlanmayı geciktirir. Adadaki erkekler Tokyo’daki erkeklerin 3 katı düzeyinde, kadınlar ise Tokyo’daki kadınların iki katı düzeyinde demir alırlar (beslenme yoluyla).

100 yılın üzerinde yaşayan ada sakinlerinin tatlı patates, domates ve karpuz yoluyla aldıkları likopen miktarı Japonya’nın geri kalanında yaşayanların aldıkları likopen miktarından oldukça yüksektir. Likopen ise antioksidan, antikanser, radyasyona ve iltihaba karşı koruyucu özelliklere sahiptir. Kırmızı et beslenme kültürlerinde yoktur. Alkol ve sigara tüketimi çok azdır. Alkol kullanacakları zaman pirinç rakısı ve bira tercih ederler fakat genelde alkol yerine bitkisel çaylar tercih edilir.Yasemin çayına odaklanmışlardır. Yasemin-yeşil çay karışımı ya da sadece yasemin çayı en çok içtikleridir.

Felsefe anlayışlarında kilolu olmak ayıplanır ve kötülenir bu yüzden kilolu olmamaya gayret ederler. Meşhur bir deyişleri de ”Hara hachi bu” cümlesidir. “Midenin yüzde 80’ini doldur.” anlamına gelmektedir. Masadan doymaya başladıklarını anladıklarını anda kalkarlar. Kültüleri, bilim adamlarının yıllardır araştırdığı sağlıklı beslenme kavramıyla tamamen örtüşmektedir. Diyetisyenlerin de diyet listelerinin çoğunda önerdikleri beslenme şekli Okinawa sakinlerinin yıllardır sürdürdükleri beslenme kültürlerinden pek de farksız değildir.

Okinawa’da Bir Gün

Bu Yazımızı Okudunuz Mu? Mardin : Güneydoğu Anadolu’nun Kadim Şehrine Yolculuk

Okinawa sakinleri sabah erkenden kalkarlar. Sabah sporlarını yaparlar. Egzersiz hayatın bir parçasıdır. Sabahları tai-chi ve karate yaparak güne başlarlar. Bu egzersizler bir çeşit günü ve güneşi selamlamak anlamına gelir. Okinawa’da bir gün 48 saatmişçesine yaşanır. Hiç kimsede panik hali yoktur. Hayat, yavaşlatılmış bir film gibidir. Herkes anda kalarak yaşar. Kimsenin bir yere yetişme derdi yoktur. Kimse bugünde hemen bitsin diye günü geçiştirmez. Müzikleri dingin, konuşmaları ağır, yürümeleri yavaştır. Ayrıca depresyon, stres ve panik bozuklukları yoktur, hatta eskiler bu terimlerin ne anlama geldiğini bile bilmez. Gün içinde uykuya yatma alışkanlıkları da vardır aynı İspanyolların siestası gibi.

Sosyal yaşamları oldukça hareketlidir. Arkadaşlık ilişkilerine çok önem verirler. Kendi aralarında eğlence düzenlerler, piknik yaparlar. Arkadaşlık ilişkilerinin düzgün ve sağlıklı olmasının ömrü uzattığını düşünürler. Okinawa’da yerli topluluklarla yakın bağlar kurmak gelenekseldir. Moai, insanların birbirine yardım etmek ve birbirini kollamak için katıldığı gayriresmi bir gruptur. Bu grupta tarımla uğraşan insanlar birbirlerinin eksiklerini kapatır, ihtiyaçlarını karşılarlar, diğer meslek grupları da birbirlerine destek verirler aynı Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük katkıları olan Ahilik teşkilatı gibi.

Herkesin bir hayat amacı vardır. Yapmaktan keyif aldıkları ve her gün yapmaktan bıkmadıkları hobileri vardır. Günün belli bir kısmını mutlaka bunlara ayırırlar.

Okinawa’da Maneviyat ve Din Anlayışı:

Okinawa sakinleri, maneviyata çok önem verirler. Ruhlarını beslemek, bedenlerini beslemekten farksızdır onlar için. Bütünleyici sağlık ön plandadır. Ruhun hasta olmasının ne sonuçlar doğurabileceğini ve ruh sağlığı olmadan fiziksel sağlığın olamayacağını bilirler. Kendi inançlarına göre, dünya sonsuz sayıdaki ruhlarla doludur. Bu ruhlar: ev, orman, ağaç ve dağ ruhlarıdır. Törenler ve festivallerle ve ibadet yerlerini kutsayarak bu ruhların gönlünü almak önemlidir. Onlara göre her şeye şükredilmeli ve her bereket kutlanmalıdır. Okinawa’nın din uygulamasında kadınların erkeklere göre ruhani üstünlükleri vardır.

“YAŞAMDAKİ MUTLULUĞUN ANA ŞARTLARI: YAPACAK BİR ŞEY, SEVECEK BİRİ VE UMUT EDECEK BİR ŞEY”

Neden Okinawa En Uzun Yaşayan İnsanların Olduğu Yer?

İlginizi Çekebilir! Dünya Tarihine Damga Vurmuş 8 Ünlü Tablo Ve Hikayeleri

Okinawa Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan en çok etkilenen yerlerden birisidir. Savaş esnasındaki büyük çatışmaların etkisi ve aynı zamanda savaş sonrasında bir süre devam eden kaynak eksikliğinden dolayı 1940’larla 1950’ler arasında ortalama  yaşam ömrü pek yüksek değildi. Fakat Okinawalılar bu ağır sonuçları olan savaşın ardından kendilerini toparladılar ve ülkenin en uzun ömürlü insanı oldular.

Peki Nasıl ?

Okinawa Japonya’nın tren olmayan tek ili. Sakinleri araba kullanmadıkları zaman ya yürümek ya da bisiklet sürmek zorundalar.

Okinawa’da yaşlılara yer vermek ayıp olarak karşılanır. Yaşlılar ben kendime yetemiyor muyum şeklinde düşünerek bu tür bir davranışı ayıplarlar.

Her gün ortalama 18 farklı yiyecek tüketirler. Fast-food yayılmış bir kültür değil kullanımı çok kısıtlı (21.yüzyıl itibariyle Okinawa’nın gençleri biraz daha fast-food’a yönelmeye başlamıştır.)

Okinawalılar Japon nüfusunun geri kalanına göre genelde 3 kat daha az şeker tüketirler.

Japonya’nın geri kalanına göre yarı yarıya daha az tuz tüketirler.

Okinawa’da yaşayan herkesin bir hayat amacı vardır. Buna ikigai derler. Dünyaya gelen her birey niçin geldiğini keşfetmelidir. Bir amaç uğruna hayatta kalmalıdır.

Dinleri ve yaşam felsefeleri gereği her zaman çalışılması gerektiğini düşünürler.Okinawa’da gün içinde bankta oturan bir yaşlı göremezsiniz.

Aile ve arkadaşlık bağları çok önemlidir. Uzun yaşamak isteniyorsa iyi ilişkiler kurulmalıdır.

Kurtarılmış Bölge Okinawa

Dünyada 1940’larda 48 olan ortalama yaşam süresinin 2025 yılına geldiğimizde 73 olması bekleniyor. Ancak Okinawa bütün bu oranların ve varsayımların dışına çıkıyor. Şu anda ortalama yaşam süresinin 84 olduğu Okinawa’da, 1500’den fazla 100 yaş üzeri insan yaşıyor.

Okinawa halkında kolesterol sorunu yoktur. Dünyada insanların damar sertliğini artıran homosistein düzeyinin en düşük olduğu yer Okinawa’dır. Meme, prostat kanseri neredeyse hiç görülmemiştir. Hatta Okinawa’da bir enstitü prostat kanseri araştırması yapmak istemiş ama vaka bulamayınca iptal etmek zorunda kalmıştır. Okinawa aynı zamanda kalp krizi, felç, depresyon ve anksiyete gibi hastalıkların görülme sıklığı açısından da dünya genelinin çok gerisinde. Bu adada yüksek tansiyon 100 yaşını geçen her 100 kişinin sadece birinde ya da ikisinde görülüyor.

 Okinawalılar 90’lı yaşlarının ortasına kadar fiziksel aktivitelerini sorunsuz gerçekleştirebiliyor.

 100 yılın üzerinde yaşayan ada sakinlerinin serbest radikal oranları, dolayısı ile oksidatif stresleri diğer yerlerde yaşayanlara göre daha düşük. 100 yılın üzerinde yaşayan ada halkının kemik mineral yoğunluğu da yüksektir. 100’ü geçen bu insanların çoğunun ölürken bile damarları genç aslında. Ölümleri eceliyle gerçekleşiyor bir çoğunun.

Uzun Yaşayan Bazı Efsanelerden İnsanlığa Öneriler

Misao Okawa (117) “Yiyin ve uyuyun.Uzun yaşarsınız o zaman. Rahatlamayı öğrenmek zorundasınız.

Maria Capovilla (116) “Uzun yaşamın sırrını bilmiyorum.Yaptığım tek şey hayatımda hiç et yemedim. Bunu ona bağlayabilirim.”

Walter Breuning (114) “Bedeninizi ve zihninizi meşgul ederseniz uzun bir süre buralarda olursunuz.”

Bu hayatta her türlü kaygıyı unutturacak kadar yapmaktan zevk aldığımız ne var? Hayatımızda neyi yapmak için olmayan vakti bile ayırırız? Belki de bu soruları kendimize sormalıyız.Bir kere geldiğimiz bu dünyada bir asır sağlıklı bir şekilde kalabilmek hiç de fena bir fikir değil, değil mi?

Eğer Yazımızı Beğendiyseniz, Sosyal Medya Hesaplarınızdan Yazımızı Paylaşarak, Bize Destek Olabilirsiniz.

Kaynakça: L’Officiel

İkigai: Japonların Uzun Ve Mutlu Yaşam Sırrı Kitabı