Osmanlı Devleti Yıkılmamış Olsaydı Ne Olurdu?

Bu ülkenin insanları, yıllar boyu yazıya dökülmüş, anlam taşıyan metinlerimizin azlığı ya da bu metinlerin düşmanların elinde olması nedeniyle tarihini, Türk olmayan tarihçilerden öğrenmek zorunda kalmıştır. Haliyle kendileri için en uygun olacak şekilde bizlere tarih pompalamışlar ve gelişmemizin, ilerlememizin önünde birer set unsuru oluşturmuşlardır. Osmanlı Devleti son dönemi yapılan araştırmalar ve geçen yüzyılda yapılan büyük eğitim seferberliği ve gayretli adımlar sayesinde kendi doğru tarihimizin farkına daha çok varır olduk. Durum böyleyken ve yabancıların hala yalanlar üzerine kurulu çekiliyor olan YouTube videolarını gördükçe bazı konularda yazmak ihtiyacı hasıl olmuştur.

 Yabancılar, Ortadoğu ve Balkanlar’ın tarihi hakkında YouTube videoları yaptıklarında çoğunlukla yanlış bilgiler vermektedirler. Bu durum, onların bu coğrafyalara hiçbir şekilde ait olmadıklarından kaynaklandığı gibi bazen de önyargılarını içermektedir. Bir YouTube kanalının hazırladığı, ‘’Osmanlı Bugün Tekrar Kurulsaydı’’ konulu videosunda pek çok hata ve eksik gördüm. Bu yazımda sizlere daha gerçekçi ve objektif bir yaklaşımla bu konuyu tekrar ele almaya karar verdim. Osmanlı Devleti tarihinin dününe, bugününe ve yarınına dair pek çok önemli bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ana temamız ‘’Osmanlı Devleti Yıkılmamış Olsaydı Dünya Nasıl Bir Yer Olurdu?’’ üzerinden önemli mesajlar da vereceğim.  Eğer hazırsanız heyecanlı tarih yolculuğumuz başlasın.

Osmanlı devleti yıkılmamış olsaydı dünya nasıl olurdu?

İlginizi Çekebilir! Hitler’in Nazilerinden Süper Savaşçılar Yaratan İlaç: Pervitin

Modern Dünyada Osmanlı Devleti

Osmanlı İmparatorluğu maksimum topraklarına 1683 yılında ulaşmıştır. Ben de yazımda, Osmanlı İmparatorluğu’nun 15. ve 16. yüzyılda sahip olduğu tüm topraklarının birleşimiyle, bu sınırlara sahip modern Osmanlı Devleti adında bir ülke olsaydı neye benzeyeceğini, ekonomisinin ve dünya politikasının nasıl olacağını ve gezegeni ne ölçüde etkileyebileceğini sizlere aktaracağım.

 Öyle ki 1627’de duraklama döneminin başlarında bile bir Osmanlı gemicisi olan Küçük Murat Reis Kuzey Denizi’ni geçip İzlanda’ya sefer yapmıştır. Orada mutlak hakimiyetini 26 gün sürdürmüş ve 421 esir ve birçok ganimet ile birlikte İzlanda’dan ayrılmıştır.

 1783 yılında ise yeni yeni bir denizci devlet olan ABD denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başlayınca, Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle 29 sene Osmanlı İmparatorluğu ABD’yi yıllık vergiye bağlamış ve yapılan Türkçe anlaşmaya göre ABD tarihinde ilk kez haraç vermişti. Ayrıca bu ABD’nin yabancı bir dilde imzalanan tek anlaşmasıdır.

Osmanlı Devleti çöktüğünde 26 ülkeye bölünmüştür. Avrupa’da Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, Kosova, Romanya, Moldova, Polonya, Ukrayna, Macaristan, Slovakya ve Arnavutluk devletleri kurulmuştur.

 Asya’da ise, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Rusya’nın Kafkasya Bölgesi, Irak, Suriye Ürdün, İsrail, Filistin, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Umman, Yemen ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs kurulmuştur.

 Afrika’da, Fas, Mısır, Libya, Sudan, Kenya, Çad, Uganda, Eritre, Cibuti gibi devletler kurulmuştur.

Osmanlı Devleti topraklarına dahil olan ülkeler?

İlginizi Çekebilir! Kutsal Bilgelik- Ayasofya Hakkında Az Bilinenler

Yeni Devletin Jeopolitik Önemi

Unutulmamalı ki Osmanlı İmparatorluğu Devleti tüm bu bölgelerini kaybederek sanki tarihte çok eski bir zamanda yer almış gibi gelse de bugün dünyanın en büyük oyun geliştiricisi olan Nintendo daha Osmanlı geniş bir imparatorlukken 1889 yılında kurulmuştur.

 Tahminlerimce bayrağı 1844 öncesi Osmanlı İmparatorluğu Bayrağı olan modern Osmanlı Devleti dünya haritasında kapladığı alan bakımından 31 devletin tamamen ya da kısmen yüz ölçümleri birleşmesiyle 5.200.000 kilometrekare olurdu.

 783.562 kilometrekarelik Türkiye’nin, yaklaşık 7 katı ve tek başına Tüm Avrupa kıtasının yarısından biraz daha büyük olduğunu söylemek çok da güç olmayacaktır.

Hindistan’dan büyük, Avusturalya’dan küçük olacak şekilde, dünyanın en geniş sınırlara sahip 7. ülkesi olurdu. Bu size küçükmüş gibi gelmesin. Akdeniz, Ortadoğu ve Avrupa’da bölgesel bir süper güç olmak ya da Rusya’nın ıssız ormanlıklarında hakimiyet kurmak kıyaslanacak türden değildir. Doğuda İran, kuzeyde Rusya, güneyde Arap isyanları, batıda Haçlı Seferleri olan Avrupa vardır. Tabii ki Moğolistan İmparatorluğu veya Britanya İmparatorluğu ile kıyaslandığında küçüktür denilir. Ancak bunlara kıyasla Osmanlı Devleti birkaç on yıl sürmemiştir. Bugün 23 ülkenin kıyısının olduğu Akdeniz bile, en az 1520’den 1880’e kadar 360 yıl boyunca Türk gölü olarak kalmıştır.  

Osmanlı Devletinin kaybettiği topraklar

Modern Devletin Nüfusu ve Dini

Modern Osmanlı Devleti ‘ne dönecek olursak toplam nüfusu 26 ülkenin nüfus birleşmesiyle 426 milyon civarında olurdu.Dünya sıralamasında Türkiye 18. kalabalık ülke iken modern Osmanlı dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olurdu. Dünya nüfusunun yüzde 5,6’sı modern Osmanlı’nın vatandaşı haline gelirdi.

Buna kıyasla Osmanlı Devleti benzer topraklara sahip olduğu 1683’te, nüfus bakımdan 30 milyon insan vardı.

 426 milyonluk nüfus, geçmişte olduğu gibi çok çeşitli etnik gruplardan olurdu. %48’i Araplardan %14,5’i Türklerden, 11.1 Slavlardan, geri kalan yüzdeler Kürtler, Romanyalılar, Yunanlılar ve diğer ırklara mensup olan insanlardan oluşurdu. Osmanlı’da resmi dil Türkçe olsa da bu topraklarda en çok bilinen diller birinci Arapça, ikinci Türkçe ve Cezayir, Lübnan gibi eski Fransız kolonilerinin sayesiyle Fransızca olurdu. Halkın %64’ü Müslüman, %22’si Hristiyan, %2’si Yahudi, %3’ü Ateist ya da Agnostik, kalan %9’u diğer dinlere mensup olurdu.

Osmanlı imparotorluğunun çöküşünden önce ekonomisi

İlginizi Çekebilir! Doğalgaz Nedir? Geçmişten Günümüze Doğalgazın Serüveni

Modern Osmanlı Devleti Başkenti ve Ekonomisi

Başkenti, eski imparatorluklara yüzyıllarca başkentlik yapmış olan İstanbul olurken, en kalabalık 10 şehri sıralamasında ise Türkiye sınırlarında olmayan 7 şehir yer alırdı. Osmanlı vatandaşlarına ait bazı diğer önemli şehirler Atina, Budapeşte, Kudüs, Tel Aviv, Sofya, Mekke, Bakü, Beyrut, Odesa, Lefkoşa, Saraybosna, Kişinev ve Varna olurdu.

Osmanlı’nın gelecekte işleyeceği doğalgaz ve petrol ile birlikte tahmini 5 Trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla ile birlikte dünya sıralamasında Japonya’nın biraz üzerinde Çin’in ise çok altında olacak şekilde, dünyanın en güçlü 3. ekonomisi olması beklenirdi.

Buna kıyasla Türkiye, dünyanın en büyük 17. ekonomisidir. 120 milyon nüfuslu Japonya’da kişi başına düşen yıllık gelir 38900 dolar civarındadır. 426 milyonluk modern Osmanlı Devleti ‘nde kişi başına düşecek yıllık gelirin 11500 dolar olacağını tahmin edebiliriz. Yani Osmanlı’daki ortalama bir vatandaşın aylık maaşı 3961 TL civarında olurdu. Öyle ki bu değerde Osmanlı’nın refah seviyesi kıyaslamasında Kuzey Afrika, Yemen gibi bölgelerindeki yoksulluk nedeniyle Letonya’nın hemen altına, 55. sıraya düşmesine yol açardı. Türkiye ise 62. sıradadır. Birleştirdiğimiz 31 ülkenin arasındaki ticaret akışının artmasıyla ve savaşların yok olması ile birlikte kısa zamanda daha da artacağını düşünebiliriz.

Süper Güç: Osmanlı Devleti

Osmanlı devleti yıkılmasaydı ne olurdu?

İlginizi Çekebilir! Doğu Akdeniz ‘de Neler Oluyor? Kim Haklı?

 Yüksek nüfus dünyadaki en kalabalık orduya sahip olmamızı da sağlardı. Ordu 8.1 Milyon  askerden oluşurdu. Askeri bütçesi, ABD ve Çin’den az olacak şekilde 137 Milyar Dolar olurdu.

Öyle ki bu rakam bölgenin süper gücü yapardı. Artık savaşlardan bahsetmişken, verilere göre 2016 yılında, son yüz yılda dünyadaki savaşlarda ölen insan sayısı 178,000 civarındadır. Bunların yaklaşık yüz bini eskiden Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içinde olan bölgelere aittir. Son 30 yılda faal olmuş ve bugün faal olan dünyadaki tüm savaşların en az yüzde yetmişi Osmanlı Devleti’nden ayrılmış bölgeler içindedir. Bosna Hersek, Sırbistan Irak, Suriye, Ukrayna ve Filistin gibi…

 Bugünkü Suriye, Irak gibi bölgelerde iç savaşların hepsi son bulur; balkanlarda hiçbir etnik grup intikam arayışı içinde olmaz ve bugün dünyadaki savaşların yüzde yetmişinin çıktığı bu bölgelerde ve dünya genelinde barış hâkim olurdu.

Osmanlı İmparatorluğu, zamanında bölgelerdeki halklara dilini, kültürünü yaymak için yeterli gayreti göstermemiştir. Bir yerden kazanıp, bir yerden kaybetmiştir.

Tarih boyunca sadece dilini ve kültürünü empoze etmeyi başarmış devletler ayakta kalmayı başarmışlardır. Bu konu modern Türkiye için de mutlak önem taşımaktadır. Ülkemize gelen ve gelecek olan göçlere karşı ne kadar ayakta kalabileceğimizin belirleyici unsuru olacaktır.

Eğer Yazımızı Beğendiyseniz, Sosyal Medya Hesaplarınızdan Yazımızı Paylaşarak, Bize Destek Olabilirsiniz.

Kaynakça:

Ruhi Çenet Youtube Kanalı

İlginizi Çekebilir

Yazarın Diğer Yazıları

8Comments

Add yours

+ Leave a Comment